Hz. Ebu Bekr es-Sıddık’ın Bir Münaacatı

Hz. Ebu Bekr es-Sıddık'ın Bir Münaacatı

Hz. Ebu Bekr es-Sıddık’ın Bir Münaacatı

Cûd bi lutfik yâ ilâhî,Menlehû zâdu’l kalîl
Muflisun bissıdkı ye’ti,İnde bâbike ya celîl
*
Zenbuhû zenbun azîmun,Fağfirizzenbe’l azîm
İnnehû şahsun garîbun,Müznibun abdun zelîl
*
Minhû isyânun ve nisyânun ve sehvu ba’de sehvin
Minke ihsânun ve fadlun ba’d itâi’l cânibilî
*
Kale yâ rabbî zünûbî misle ramlin lâ yuâdd
Fa’fu annî kulle zenbin fasfahissafha’l cemîyl
*
Keyfe hâli ilâhî leyse li hayru’l amelî
Sû ü a’mâlî kesîrun zâdu tâatî kalîl
*
Âfînî min külli dâin vagdî ânî hâcetî
İnnelî kalben sekîmen ente men yeşfi’l alîl
*
Kûlli nâri burûdî yâ rabbî fî Hakkî kemâ
Kulte kulnâ yâ nârû kûnî ente fî Hakkı’l Halîyl
*
Ente Şâfî ente Kâfî fî mühimmâti’l umûrî
Ente Rabbî,ente hasbî,ente lî ni’mel vekîl
*
Rabbî heblî kenze fadlin ente Vahhâbun
Kerîmun A’tınî mâfî zamiri dullenî hayra’l delîl
*
Heblenâ mülken kebîran neccînâ mimmâ ne hâfû
Rabbenâ inne ente kâdi ve’l münâdî Cebrâîl
*
Eyne Mûsâ,eyne Îsâ,eyne Yahyâ,eyne Nûh
Ente yâ Sıddîku âsî tubilel Mevle’l Celîl

Hz. Ebu Bekr es-Sıddık’ın Bir Münaacatı Arapça Yazılışı

مُنَاجَاةُ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ

جُدْ بِلُطْفِكْ يَا إِلٰهِي مَنْ لَهُ زَادٌ قَلِيلْ
مُفْلِسٌ بِالصِّدْقِ يَأْتِي عِنْدَ بَابِكْ يَاجَلِيلْ
ذَنْبُهُ ذَنْبٌ عَظِيمٌ فَاغْفِرِ الذَّنْبَ الْعَظِيمْ
إِنَّهُ شَخْصٌ غَرِيبٌ مُذْنِبٌ عَبْدٌ ذَلِيلْ
مِنْهُ عِصْيَانٌ وَنِسْيَانٌ وَسَهْوٌ بَعْدَ سَهْوْ
مِنْكَ إِحْسَانٌ وَفَضْلٌ بَعْدَ إِعْطَاءِ الْجَزِيلْ
قَالَ يَارَبِّ ذُنُوبِي مِثْلَ رَمْلٍ لاَ يُعَدْ
فَاعْفُ عَنِّي كُلَّ ذَنْبٍ وَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلْ
كَيْفَ حَالِي يَا إِلٰهِي لَيْسَ لِي خَيْرُ الْعَمَلْ
سُوءُ أَعْمَالِي كَثِيرٌ زَادُ طَاعَاتِي قَلِيلْ
عَافِنِي مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَاقْضِ عَنِّي حَاجَتِي
إِنَّ لِي قَلْبًا سَقِيمًا أَنْتَ مَنْ يَشْفِي الْعَلِيلْ
قُلْ لِنَارِي أُبْرُدِي يَا رَبِّ فِي حَقِّي كَمَا
قُلْتَ قُلْنَا نَارُ كُونِي أَنْتِ فِي حَقِّ الْخَلِيلْ
أَنْتَ شَافِي أَنْتَ كَافِي فِي مُهِمَّاتِ الْأُمُورْ
أَنْتَ رَبِّي أَنْتَ حَسْبِي أَنْتَ لِي نِعْمَ الْوَكِيلْ
رَبِّ هَبْ لِي كَنْـزَ فَضْلٍ أَنْتَ وَهَّابٌ كَرِيمْ
أَعْطِنِي مَا فِي ضَمِيرِي دُلَّنِي خَيْرَ الدَّلِيلْ
هَبْ لَنَا مُلْكًا كَبِيرًا نَجِّنَا مِمَّا نَخَافْ
رَبَّنَا إِذْ أَنْتَ قَاضِي وَالْمُنَادِي جَبْرَائِيلْ
أَيْنَ مُوسَى أَيْنَ عِيسَى أَيْنَ يَحْيَى أَيْنَ نُوحْ
أَنْتَ يَا صِدِّيقُ صَادِقْ تُبْ إِلَى الْمَوْلَى الْجَلِيلْ

Türkçe Anlamı:

Lütfunu esirgeme ey Rab bu kuluna ki, azığı pek kalil,
İflas etmiş olsa da sadakatle yine kapına geldi ey Celil!
Günahı pek büyük; Sen o günahları yarlığa ne olur,
Hali de pek acip, hem günahkâr bir abd-i zelîl,
Onun ki isyan üstüne isyan, hata üstüne hata,
Senden ihsan üstüne ihsan, hem de atâyı cezil,
Kum taneleri sayısınca günahlarından Sana sığınıyor,
N’olur müsamahanı göster de sil onları ey Cemil!
Nice olur halim, yok defterde işe yarar bir fiil,
Düşmüşlüğüm çok, taate gelince pek kalil, ,
Ruhumun yaralarını sar da, hacatıma kıl bir çare,
Sen Şafi-i Hakiki, ben de kalbi sakim bir alil.
Beni yakan ateşe de ‘berd u selam ol’ de ey Allah’ım,
Bir zaman dediğin gibi fi hakk-ı Halil,
Sensin Şafi, Sensin Kâfi, evvel-ahir her işte,
Ente Rabbi, Ente hasbi, Ente li ni’mei’l Vekil.
Cömertliğine yoktur sınır, fazlınla bu kulunu sevindir,
Gönlümü şad eyle, göster de en güzel bir delil,
Saç rahmetini üzerimize, hem emin kıl korktuğumuzdan,
Ya İlahi! Sen’ sin yegâne hüküm sahibi, münadin de Cebrail. ,
Nerede Musa, nerede İsa, nerede Yahya, nerede Nuh,
Sen ey âsî nefis, dön de ara bul bir Mevlayı Celil.

NOT: Sadece Youtube kanalımızda paylaşacağımız Sırlı ve Faziletli Denenmiş Duaları kaçırmamak için  BURADAN abone olmayı lütfen ihmal etmeyin.

Sitemizdeki diğer faziletli zikirlerden faydalanmak için lütfen BURAYI tıklayın.

Sponsorlu Video

error: Bunu Paylaş kısmından paylaşabilirsiniz!!!
%d blogcu bunu beğendi: