Salatul Meşişiyye

Salatul Meşişiyye

Okunuşu:
Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm, Bismillâhi’r-rahmâni’r-rahîm.

Allahümme salli alâ men minhü’n-şekkati’l-esraru, ve’l-felekati’l-envâru, ve fîhi’r-tekati’l-hakâiku, ve tenezzelet ulûmü âdeme fea’ceze’l-halâıka, ve lehü tezâeleti’l-fühûmü felem yudrikhü minnâ sâbikun velâ lâhikun, feriyâzu’l-melekûti bi-zehri cemâlihi mûnikatün, ve hıyâzu’l-ceberûti bi-feyzi envârihi mütedeffikatün, vela şey’e illâ vehüve bihi menûtun, iz levle’l-vâsitatü lezehebe kemâ kîle’l-mevsûtu, salâten telîku bike minke ileyhi kemâ hüve ehlühü.

Allahümme innehü sirruke’l-câmiu’d-dâllu aleyke, ve hicâbüke’l-a’zemu’l-kaaimu leke beyne yedeyke. Allahümme’l-hıknî bi-nesebihi, ve hakkıknî bi-hasebihi ve arrifnî iyyâhü ma’rifeten eslemü bihâ min mevâridi’l-cehli, ve ekrau bihâ min mevâridi’l-fazli, vahmilnî alâ sebîlihi ilâ hazretike, hamlen mahfûfen binusretike vakzif bî ale’l-bâtıli fe’edmeguhu, ve zücce bî fî bihâri’l-ehadiyyeti, venşulnî min evhâli’d-tevhîdi, ve ağriknî fî ayni bahri’l-vahdeti, hatta lâ erâ velâ esmea velâ ecide velâ uhisse illâ bihâ, vec’ali’l-hicâbe’l-a’zeme hayâte rûhî, ve rûhahü sirra hakîkatî, ve hakîkatehü câmia avâlimî, bi-tahkîkı’l-hakkı’l-evveli.

Yâ Evvelü, Yâ Âhiru, Yâ Zâhiru, Yâ Bâtınü.

İsme’ nidâî bimâ semi’te bihi nidâe abdike Zekeriyyâ,

vensurnî bike leke,

ve eyyidnî bike leke,

vecma’ beynî ve beynike,

ve hul beynî ve beyne gayrike.

Allâh, Allâh, Allâh.

İnnellezî feraza aleyke’l-Kur’âne lerâdduke ilâ meâdin.

“Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ reşedâ.” (3 kere okunacak)

“İnnallâhe ve melâiketehü yüsallûne ale’n-nebiyyi yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ.”

Türkçe Anlamı: Ey Rabbim! Sen salât ve selam ediver ona ki esrârın kabuğunu kırıp inkişaf ettirdi, nûrları her tarafa yaydı, hakikatler kendisinde yüceldi, Âdemoğlunun tüm bilgileri kendisine aktı ve böylece mahlukatı âciz bıraktı; anlayışları zayıf bıraktı, ne geçmişte ne de gelecekte kendisine yetişecek yoktur. Cemâlinin pırıltısıyla, melekûtun muhteşem cennet bahçesi, nûrlarının fışkırıp taşmasıyla ceberûtun havuzu. Hiçbir şey yoktur ki ona bağlı olmasın. Zira aracı olmasaydı şayet, giderdi mevcudiyeti aracıya bağlı olan. Senin ona ettiğin, onun da ehli olduğu bir salâtla ona salât ediver.
Ey Rabbim! O her şeyi içinde barındıran, Sana delâlet eden sırrındır; Senin katında, Senin için duran en büyük hicâbındır. Ey Rabbim beni, ümmetinin salihleri arasına koyuver, bana kendi sevgini hakikatiyle tattırıver!. Bana onun mârifetini veriver!. Cehâlet pınarlarından ona teslim oldum, fazilet pınarlarından onunla içtim. Beni onun yolunda, nusretinle yeğnileşmiş olarak, kendi şanına taşıyıver!. Beni bâtılın üzerine atıver de onu mahvedeyim. Beni vahdaniyet denizlerinde yüzdürüver, küfrün bataklıklarından çıkarıver!. Beni vahdet denizinin pınarının içine daldır da yalnızca bunu göreyim, duyayım, bulayım, hissedeyim. En büyük hicâbı, ruhumun hayatı, onun ruhunu, hakikatimin sırrı, onun hakikatini, O İlk Hakkı hakkıyla bilerek âlemleri içinde düren kılıver!. Ey her şeyin başı ve sonu, ey zâhir ve bâtın olan Yüce Allah, bana Kendinle Kendin için yardım ediver, bana Kendinle Kendin için destek veriver; beni Kendinle bir beraber kılıver, benimle Senin gayrin arasına giriver de, onların aramıza girmesine engel oluver!. Allah-u Allah-u Allah!. Senin için Kur’ân’a razı olan, elbette ki seni o güne geri döndürecektir. Ey rabbimiz, bize katından rahmet veriver, bize işimizde doğruyu, doğru yolu hazır ediver. Ey insanlar üzerinde dâim fazlı olan! Ey ihsan etmek için ellerini açmış olan! Ey yüce ihsanların sahibi!. Seciyesi kainatın en hayırlısı olan Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed Mustafa (salallahu aleyhi ve sellem)’e salât ediver. Bize mağfiret ediver, ey bu gecede, bu sabahta yüceler yücesi olan!

error: Bunu Paylaş kısmından paylaşabilirsiniz!!!
%d blogcu bunu beğendi: